24 Mayıs 2011 Salı

Sevgili Blogger, Naber? ehehehe


Merhaba efendim..Görüşmeyeli nasılsınız? Beni sorarsanız fena değilim..Bir teslim haftasını daha geride bırakmanın verdiği boşluğa düşme hissi var içimde..Artık sona yaklaştığım için de sevinmiyor değilim..İnşallah bu üniversiteyi ve şehri son görüşüm olacak bu ay (yandaki Lost saatine göre 9 gün kalmış gözüküyor..o saat bu işe yarıyordu bu arada)...Yani...İsteğim o yönde..Geçişim olur olmaz, ihtimalini pek bilemiyorum...

Neyse..Olmayan konuma giriş yapayım..Uzun zamandır pek uğramıyorum buraya..Sanmayın ki internetsiz ya da bilgisayarsız kaldım..Aksine uzun süreler başındaydım bu meretin...Ancak ne zaman bir şeyler karalamak için isteğim oluşsa, bir konuda yazmaya karar versem, elim blogger simgesine gitse, içimden bir ses çok değerli(!) proje vaktimi öldürdüğümü, derhal çizimlerimin başına geçmem gerektiğini söyledi..Peki ben o sesi dinledim mi? Tabii ki hayır..Blogger'ı kapatıp "dur son kez şuraya bakıp, geçiyorum projeye" deyip başka bir şeye daldım..Hatta uzunca yıllardır bilgisayar oyunu oynamayan ben, The Simpsons Hit&Run'ı yeniden bitirmek için günlerce uğraştım (sonuç olarak yine bitiremedim..son mission'da bitirilmeyi bekliyor oyun)...İçimdeki sesi bir kez daha tebrik ediyorum buradan..Blogger'a ayıracağım küçük zaman dilimlerine karışıp, saatler boyu bomboş ekrana bakmama ses etmediği için..İnsan psikolojisi garip bir şey gerçekten..

Bir de "blog kondüsyonu" denilen birşey var tabii..Bilmeyenler için özetlemek gerekirse: yazdıkça yazarsın, yazmadıkça uzaklaşırsın olayı..Hakikaten de öyle..Bu kondüsyonunuz varken en ufak bir şey üzerine bile klavyenin başına geçme isteği oluşurken, olmayınca....olmuyor işte..O düşük çeneniz bir anda kapanıveriyor..Birçok yazı konusunu harcadım şu son bir ayda...Saman alevi gibi bir anda parlayıp, bilgisayarımın başına geçmeden yok oluverdiler....

Sevgili okur...Bu postu da yeniden o kondüsyona sahip olabilmek için karalıyorum..Bir yerden başlamak lazım....Yarın yepisyeni bir şeyler karalamayı düşünüyorum..Ya da bilgisayarımın kıyısına köşesine karalayıp bıraktığım satırlar var (işe bak..oraya karalayınca birşey yok, buraya karalamak zaman kaybı..hıms), onlardan birini derleyip koyarım..Hazır fazla takip edenim de yok..Yeni bir başlangıç olarak düşünmek lazım bunu...Değil mi? Hmm...Sanırım bu kadar...Kendimi şimdi daha iyi hissediyorum...Yeniden görüşebilmek dileği ve sevgilerimle efendim (aaa yeni kalıp oldu bu :) )
Biterken Lady Gaga - Love Game çalıyordu..Nostalji takılıyorum...

0 akıl-fikir sahibi: