23 Mart 2011 Çarşamba
Futbolsuz Bir Futbol Yazısı
Tam olarak kaç sene önce olduğunu hatırlamıyorum..
Galatasaray'ın sahasında bir Galatasaray-Fenerbahçe "derbisi" vardı..
Teknik direktörsüz şampiyon olduğumuz seneydi sanırım..
İki takım sezonun son haftalarına aynı puanla girmişti..Bu maçı kazananın şampiyonluk yolunda önemli bir avantaj elde edeceği söyleniyordu..
Gerçek anlamı ile "galatasaraylı" olduğum son dönemlerdi..
Ve bir kızdan hoşlanıyordum...O fenerbahçeliydi(hayatım boyunca hoşlandığım çoğu kişi gibi)..Nedense hep fenerbahçelilerden hoşlanıyordum..tesadüf...
Neyse..Fazla uzatmayayım..
O gün, güne yakışacak gariplikte bir golle galip geldik..Shabani Nonda bir derbide gördüğüm -Azuth'un deyimi ile- en "sikko" golü atmıştı..Derbide akılda kalan başka bir şey de olmadı zaten..(Ha, bir de Şabani Nonda ve "otuz santim" olayı vardı, o ayrı)
Herneyse..
Maçtan sonra bir mesaj aldım..
Hoşlandığım kız benden hoşlandığını söylüyordu...
Hayatımda tarif edemediğim ender anlardan birisi o an...
...
Herşey çok güzel gibi görünüyordu..
O sezon galatasaray -tahmin edildiği gibi- kalan maçlarını kazanıp şampiyon oldu..Bir sonraki sezona da iyi bir galibiyet serisi ile başladı yanılmıyorsam..
Ama biz mağlup olduk..
"Şampiyonluğumuz" fazla uzun sürmedi..
O günden sonra taraftarlığım da kademe kademe azaldı..
Artık, sadece futbol muhabbetlerinde dışarıda kalmayayım diye "galatasaraylıyım" diyorum..
***
Geçtiğimiz cuma günü yine galatasarayın sahasında bir galatasaray fenerbahçe maçı vardı..
Aradan yıllar geçti..
İlk maçtan pek fazla oyuncu kaldığını sanmıyorum..
Bir sürü teknik direktör geldi-gitti..Yönetim değişti..Özhan Canaydın (ve galatasaraylılık) öldü...Stad bile değişti...
Shabani Nonda'ya ne oldu bilmiyorum..Arada 30 santim tezahüratı aklıma gelir..
Uzatmayayım...
Bu sefer fenerbahçe galip geldi..Başka bir takımla şampiyonluk için çekişiyorlar..
Artık adımız anılmıyor o çekişmenin içinde..
Galatasaray yıllardır şampiyonluktan uzak...
Bizim birbirimizden uzak olduğumuz gibi...
Not:Dns ayarım yapılı olmasına rağmen blogger'a erişmekte hala sorun yaşıyorum..Canı istediğinde girip, canı istemediğinde giremiyorum...Yok mudur acaba bunun kalıcı bir çaresi?...Yardım pliiz :) Biterken Gorillaz - On Melancholy Hill çalıyordu
Saçmalayan Nes kaç gibi: 15:06 0 akıl-fikir sahibi
17 Mart 2011 Perşembe
Yeni bir aşk, yeni bir iş, yine gülecek bir neden lazım....
-@-Bir kere ruh ikizim olsun gibi bir şartım yok artık..Olmasa da olur..Bugüne kadar aradığım en önemli özellik o oldu da ne oldu? Geçmiş ilişkilerim ortada..Aşk daha küçük ayrıntıların içindeymiş meğersem...
-@-Beyaz kedi hastası olsun...
-@-Mümkünse facebook hesabı olmasın..Orada kendini "ispatlayabilmek" için türlü şebeklikler yapmasın..Her gittiği yerde "feyse(!) eklemek için" fotoğraf çektirmeye çalışmasın..
-@-Keman çalabilirse çok iyi olur...Belki ben de öğrenirim..
-@-Çocukluk kahramanı Harry Potter olsun...En az onyüzbin kere büyücü olduğunu hayal etsin...
-@-Tercihen Trabzonlu olmasın..Hatta Karadeniz bölgesinden olmasın..Mimarlık öğrencisi hiç olmasın...Son zamanlarda böyle bir fobi oluştu bende...
-@-Uykusuz'da Fırat'ı her görüşünde içinden "götüme bokuma" demek geçsin..
-@-Aynı şekilde siyah tenli bir insan gördüğünde "zenciiiiii" diye bağırıp gülmeyi isteyebilir..Ya da istemeyebilir..Irkçı gibi geldi şimdi...
-@-Bardakta mısıra bayılsın..Bizim için en büyük hediye koca bir bardakta mısır olsun..
-@-Tiyatro aşığı olsun..
-@-Filmlerde esas oğlan-esas kız yerine "kötü adamı" tutsun...
-@-Hayalperest olsun...Sürekli saçma salak hayaller kuralım..Asla "ııı-ıh imkansız bu/saçma" demesin...
Evet...Bu küçücük-miniminnacık ayrıntılara sahip olan birileri varsa haber versin, hemen aşık olurum ben..Şimdilik "kim kaybetmiş, ben bulayım?" demekle avunuyorum :)...En kısa zamanda herkesin "aşk"ı bulabilmesi dileği ile...kendinize iyi bakın :) :)
Saçmalayan Nes kaç gibi: 10:21 0 akıl-fikir sahibi
13 Mart 2011 Pazar
Madde Bağımlısı
*Nihayet bilgisayarıma kavuştum!...Uzunca sayılabilecek bir süre boyunca -yaklaşık bir ay- bloggerdan haberim olmadı tabii..Ne kadar çok şey yazışınız, oku oku bitmedi..Biraz az yazın lan :)...Bu arada Gayyor'dan bir mail almışım..Hayvan gibi mutlu oldum..Kendisine buradan teşekkürlerimi iletiyorum...Aslında mailden burada bahsetmek istemiyorum, ayrı bir yazı konusu olacak o (inşallah maşşallah)...
*Sevgili sansürcü yokluğumu fırsat bilip blogger'ı yine kapatmış(!)...Önceki kapanmada o kadar çok şey söylendi ki...başka ne söylenebilir bilmiyorum..Hem artık blog yazılarına dava açmak gibi bir moda var, nerede duracağını bilemiyor insan..Keşke bunun bir cihazı olsa...Blogumu kapattıracak kadar küfretsem, ondan sonra cihaz yazmama izin vermese..Maksat blogum yok yere kapanmasın...Teşekkürler Dijitürk, teşekkürler bilmem ne mahkemesi, teşekkürler bilmem ne nolu karar...
*Dün 6 bölüm Spartacüs, 2 bölüm House MD, 1 bölüm H.i.m.y.m. izledim...Ondan önceki gün bir sezon Scrubs devirmiştim..Sonra aklıma "bu diziler birleştirsem nasıl olur?" diye bir fikir geldi..Gladyatörler arasında House ile Cox en iyi doktor olabilmek için kapışır, bu sırada Ted JD ile tanışıp yeni bir ilişkiye yelken açar, of off..Hatta Barney Batiatus'un karısını tavlıyor filan....güzel dizi olurdu bence...
*Scrubs'a ayrı bir parantez açmak istiyorum bir de..Sen git 8. sezondaki o güzelim finalin üstüne hırsına yenik düş/yeni sezon yap..İçinde Carla olmasın, Janitor olmasın, JD'nin hayalleri olmasın, JD bir olsun olmasın, diğer ana karakterler 5-10 saniye gözüküp gitsin..O da 13 (vasat) bölüm yayınlanınca iptal edilsin- doğru düzgün final yapamadan yine bit....rezalet..
*Bazı siteler bu 13 bölümlük uzatmayı spin-off sayıyormuş zaten (Scrubs: Med School)..Öyle sayılmalı bence de..Scrubs 8. sezonunun sonunda harika bir sonla bitti zatenühühü...Yine duygulandım bir an..
*Ayrıca okul konusunda da bir karar verdim ayrıca bu uzun görüşemememiz sırasında..Sene sonunda 5 yatay geçiş başvuru hakkımın 5ini de kullanmayı düşünüyorum..Neresi olursa artık..Keşke karadeniz fıkralarının sadece fıkra olmadıklarını hiç öğrenmeseydim...
*Akçaabat'ta köftecinin birinde adını bilmediğim bir tatlıya aşık oldum...sadece kayıtlara geçsin diye söylüyorum...
*"Bilgisayarım gelince kesin yazacağım" dediğim birçok şey oldu geçen bir ayda..Şimdi bilgisyarım var ama o "kesin yazacağım" dediğim şeyleri unuttum..Sanırım bir not defteri almam gerek..Hmm..bunu da not edeyim..
*Söyleyeceğim başka bir şey yok..Ama bu madde olayının bağımlısı oldum, duramıyorum..
*Biterken birşey çalmıyordu...Kendinize iyi bakın :)
Saçmalayan Nes kaç gibi: 15:29 0 akıl-fikir sahibi